Cilt Sağlığına Ve Güzelliğine Bütüncül Yaklaşım / Uzm. Dr. Ebru ONAT GÖKTAŞ
Dermatoloji (Cildiye)

Cilt Sağlığına Ve Güzelliğine Bütüncül Yaklaşım / Uzm. Dr. Ebru ONAT GÖKTAŞ

İnsan sadece fiziksel bedenden oluşan bir varlık değildir. Zihinsel ve ruhsal bir alana da sahiptir. Hastalık, bedendeki uyumun bozulmasıdır; yani o zamana dek dengede olan bir düzenin tehlikeye girmesidir. Bu uyum kaybı, önce bilincimizde bilgi boyutunda ortaya çıkar, daha sonra bedende kendini gösterir. Beden, bilincin ve bilinçte oluşan tüm değişikliklerin gerçekleşme alanıdır. Duygularımızın, düşüncelerimizin ve ruhsal olarak yaşadığımız pek çok şeyin yansıdığı yerdir. Kişi eğer bilincinde bir dengesizlik yaşarsa, bu bedeninde bir hastalık belirtisi olarak görünür hale gelir ve deneyimlenir. Bu nedenle tek başına bedenin hasta olduğunu söylemek yanıltıcı olur. Sadece insan hasta olur ve bunun belirtileri bedende açığa çıkar.

Bu bakış açısıyla, sağlıkla ilgili kronik bir sorun yaşandığında, sadece beden odaklı bir yaklaşım yerine, ruh-zihin-bedeni kapsayan bütüncül yaklaşım çok önemlidir.

Şimdi insana bakış açımızı biraz daha genişletecek olursak, aslında insan olarak biz bir elektromanyetik alan bütünüyüz. Belirli bir dalga boyunda titreşen frekanslardan oluşuyoruz. Ve bir morfogenetik alana sahibiz. Bu alan ve içinde yaşadığımız çevremiz ile iletişim halindeyiz. Bedenimizde endokrin bezlerin yerleştiği çakralar dediğimiz elektromanyetik alanlar ve enerji meridyenleri aracılığıyla yaşam enerjisi tüm bedenimize dağıtılır.

Bedenimizde tüm hücrelerimiz 60-90 mv arasında sağlıklı çalışır. Her organın farklı bir frekans aralığı vardır. Organların frekanslarını bozacak etkenlere maruziyet, fizik bedende bazı semptomlar ortaya çıkarır. Fizik bedenimiz, enerji bedenimizin yansıdığı alanımızdır. Enerji bedenimizin frekansını bozacak etkenlere maruziyetin uzadığı durumlarda, beden kendini korumak için regülasyon blokajları dediğimiz bazı kısıtlamaları geliştirir.

Bu blokajlar hem fiziksel, hem zihinsel, hem de ruhsal alanda olmaktadır. Amacı aslında bedeni korumaktır, ancak bu blokajlar enerji kapasitesini azaltmaktadır. Sonuç olarak bedenimiz sık sık dinlenme ihtiyacı hisseder. Sabahları yorgun kalkarız, gün içinde halsiz hissederiz. Sürekli yatmak, sık sık uyumak isteriz. Daha sık hastalanırız. Cildimiz soluk, mat ve cansız görülür. Lekelenmeye daha yatkın hale gelir ve hassasiyeti artar.

Bu nedenle sağlıklı yaş almak ve iyileşmek için öncelikle regülasyon blokajlarının akupunktur, biorezonans, nöralterapi, homeopati, aromaterapi, hipnoterapi gibi tedavi yöntemleri ile ortadan kaldırılması, sağlıklı beslenme ve yaşam alışkanlıkları ile vücudun enerji kapasitesinin artırılması çok önemlidir.

Cilt Sağlığı ve Güzelliğine Bütüncül Yaklaşım

Cildimiz bizim maddesel dış sınırımızdır. Cildimiz aracılığıyla dışarısı ile temas kurarız. Onunla çevremize dokunuruz. Kendimizi dünyaya gösteririz. Varlığımızı dışarıya yansıtırız. Bu yansıma iki yolla gerçekleşir:

Deride her iç organın yansıdığı bir alan bulunur. İç organlardaki her rahatsızlık derinin bu organı temsil eden bölgesinde kendini gösterir.

Derideki her problem, derinin bu noktası ile bağlantılı olan iç organa iletilir.

Cildimizin rengi, yapısı, lezyonların durumu, yerleşim yeri, ağrı, kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık, yanma gibi semptomların varlığı, iç sistem hakkında bize bazı şeyleri işaret eder. Derimiz sadece içerisi hakkında bilgi vermekle kalmaz; aynı zamanda bütün ruhsal süreçlerimizi ve tepkilerimizi de gösterir. Hassas bir cilde sahip olmak, aynı zamanda hassas bir ruha sahip olmaktır.

Güzel olmak ile güzel görünmek arasında fark vardır. Amacımız olmak olmalıdır. İnsanların kendi özgün güzelliklerini kaybetmeden onarım, yapılandırma ve tükenenleri yerine koymamızı sağlayan PRP, ozonterapi, mezoterapi, kök hücre tedavileri şeklinde yaklaşımlar “güzel olmak” olarak ifade edilebilir.

Kozmetik uygulamalarda da derinin içimizdekini dışarıya vuran görüntüsünü suni olarak değiştirmeye yönelik her deneme dürüst olmayan bir eylemdir. Bu, kişinin içeride olmayan bir şeyi dışarıda varmış gibi göstermesi anlamına gelir. Bu sahte olan her şeyin bedelini yaşamda da, bedenlerimizde de öderiz.

Cilt sağlığı ve güzelliği için ruh-zihin-beden dengesi çok önemlidir. Kendi özgün güzelliğinin dışına çıkma çabasının altında, kişinin kendinden memnun olmaması yatar. Küçük dokunuşlarla cilt kalitesini arttırmaya yönelik, rejuvinasyon sağlayan kozmetik işlemler çok daha değerlidir.

Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi, cilt sağlığı ve güzelliğimiz için; Fizik bedenimizi arındırmaya yönelik, bedenle negatif rezonansa giren gıdaları tüketmemek, doğal, sade, aralıklı beslenmek, zihinsel olarak enerjimizi düşüren olumsuz duygulardan arınmak çok önemlidir.

Yunus Emre’nin “ilim kendini bilmektir” sözünde anlattığı gibi, kendimizi bilmek, kendin olmak, kendini sevmek ve ruhun ihtiyaçlarına göre yaşamak, sağlıklı, huzurlu, mutlu hissetme hali olan esenlik halini getirecektir.

Uzm. Dr. Ebru ONAT GÖKTAŞ

Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı