Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Hekimi için Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarının Önemi 

“Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları, modern tıbbın tedavi protokollerine destek olarak kullanılan, hastaya bütüncül yaklaşım içerisinde yer alan tedavi yöntemleridir.”

Dünya Sağlık Örgütünün de “Sağlık” tanımında da vurguladığı gibi; 

“Hekim” insanın ruh, beden ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olmasını sağlamayı amaçlar.

“Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Hekimleri” olarak bizlerin en önemli görevi; özürlülüğe yol açan her durum için tedavi etme yanında; tekrarlanmasını engelleme ve kişinin uzun dönem yaşam kalitesini arttırmak için “rehabilite” etmektir.

Bize başvuran hastalarımızın, az bir kısmı akut yani 6 haftadan kısa süreli şikâyeti varken; çoğunlukla hastalarımızın kronik yani 3 aydan uzun süren şikâyetleri mevcuttur. Başvuru süresi ne kadar gecikirse, iyilik haline ulaşmakta o kadar zaman alır. Akut dönemde ulaştığımız hastalarımıza klasik tıp eğitimi yani “Batı Tıbbının” bilgi sınırları içerisinde çözüme kavuşturmak çoğunlukla yeterli olmaktadır. Ancak kronik sorunlarda, sonuca ulaşmak bu kadar kolay değildir.

Peki Neden?

Vücudumuz, iskeletimizi saran kas, fasya yapıları ile hareket kabiliyetimizi sağlayan bir ritmik düzen içerisindedir. Bu düzenin beslenmesi, organların işlevlerini yerine getirmesi için dolaşım sistemi aksamadan çalışmalıdır. Dolaşım sisteminin yeterli olabilmesi ise, bedenin birbiri ile ilişkisel sinir iletimi uyarılarının düzenine bağlıdır. Yani, sinir iletiminin, kan ve lenf dolaşımının, biyokimyasal reaksiyonların, iç organlar ile beraber kas ve fasya dokularının bir yumak halinde birbirinden etkilendiği bedenlere sahibiz. Bu dengenin bir parçasında kontrol edilmesinde gecikilen sorunlar, diğer parçaların da çalışmasını bozmaya başlayacaktır.

‘İnsan bedeni, ruhunun resmidir.’ - Ludwig Wittgenstein

Unutulmaması gereken, diğer bir faktör ise bizler sadece fiziki bir canlı değiliz; psikolojik ve sosyal yönümüz ile bedene hükmedebileceğimiz gibi, bu faktörlerde bedenimize yön verir. Hayata bakış açısı ve beklentiler, içinde bulunulan kültürel ortam, duygusal durumlar, ekonomik süreçler, kişilik yapısı, beslenme şekli fiziksel bedenin olumlu ya da olumsuz döngüsü içinde karşılıklı etkileşim içindedir.

Kronik hastalıklarda, bedenin tüm iç içe geçmiş yapıları, kompleks şekilde birbirlerini etkiler. İşte bu sebeple, sadece bulguları ortadan kaldırmaya yönelik tedavi modaliteleri yeterli olmamaktadır. Bedene bütüncül bakan ve her bireyi kendi çerçevesinde değerlendiren tamamlayıcı tıp uygulamalarından destek almamız gerekmektedir.

Peki Nasıl?

Yaygın vücut ağrısı ya da bölgesel ağrı şikayeti ile gelen bir kişiye; ilk sorulan soru ‘Ne zamandır bu şikayetiniz var?’dır. Aldığımız cevap, geri kalan soruların çizgisini belirlemektedir. Kronik sürece girmiş bir kişiden alacağımız yanıtlarda görmekteyiz ki; fizik beden, ruhsal beden, sosyal yaşam olumsuz kısır döngü içerisindedir. Ağrı nedeni ile uyku düzeni bozulmakta, stres düzeyi artmakta, barsak sağlığı bozulmakta, aile ve iş ilişkileri olumsuz etkilenmektedir. Sadece ağrı kesici ilaç tedavileri, fizik tedavi uygulamaları ile o anı sakinleştirmek için faydalı olabilir. Ancak, bedenin dengesini tekrar sağlamak için, elektrik ağı gibi bizi saran sinir iletimimizi iyileştirmek ve dolaşımı canlandırmamız gereklidir. Bu nedenle tedavimize kattığımız AKUPUNKTUR ve NÖRALTERAPİ uygulamaları ile ilgili bilimsel çalışmalar olduğu gibi, tecrübe ettiğimiz klinik gözlemlerimiz çok değerlidir. Ağrı kontrolü, ödem çözücü, inflamasyon baskılayıcı, detoksifikasyon olarak FİTOTERAPİ den faydalanabiliriz. Yine, uyku sağlığı, barsak sağlığı, emosyonel duygular için koku duyusundan yararlandığımız AROMATERAPİ diğer bir tedavi yöntemidir. Toplumda çokça bilinen KUPA- HACAMAT tedavisi, daha önce adı geçen fasya dokusunun canlandırılması için etkili tedavilerdendir. Fasya, vücutta kas, kemik, bağ, sinir, damar, organları birbiri ile bir düzen içerisinde adeta paketleyen, yoğun sinir uyarımına sahip, kesintisiz bir yapıdır. Fasyanın düzenli çalışması, bedenin her yönden düzen içinde olmasında önemlidir. Uzun süreli ağrı çeken beden de yorgunluk, halsizlik, bağışıklık sisteminde bozulma beklediğimiz bulgulardır. Bu nedenle, MAJOR OZON (damardan ozon) ya da REKTAL OZON (makattan ozon) tedavileri uygulanabilecek tedavi yöntemleridir. Ayrıca; bölgesel eklem ağrılarında, bel-boyun fıtıklarında LOKAL OZON ile inflamasyonu hızlıca azaltır, orada ki dokunun hücresel uyarımı ile iyileşme sürecini hızlandırılabilir.

Ortopedik Ameliyat Sonrası, Spor Yaralanmaları Sonrası;

Tekrar fiziksel fonksiyon kazanımı desteği için bizlere başvuran hastalarımıza, kişiye özel egzersiz programına başlamak en başta yapılması gereken tedavidir. İyileşme sürecini hızlandırmak için tamamlayıcı tıp yöntemi desteğini almak ise sürece büyük katkı sağlar. Protez dışında ki eklem operasyonlarında, eklem kıkırdağı sentezini uyarmak için LOKAL OZON (eklem içi ozon), yara iyileşmesi geciken hastalarda TORBA OZON tedavisi, OZON KREM UYGULAMASI ve AROMATERAPİ etkili bir yoldur. Cerrahi müdahaleler sonrası, fasya iletiminde sorun yaşanabilmekte ve dolaşım bozulabilmektedir; iyileşme sürecinin hızlı ve doğru olması için NÖRALTERAPİ, AKUPUNKTUR desteği çok etkili olmaktadır. Bozulan eklem dinamiği için ligament adı verilen bağlarımız çok önemlidir. Bunların kollagen üretimini arttırmak ve kuvvetlendirmek için PROLOTERAPİ yöntemi etkilidir. Bu yöntem ile hastanın fonksiyon kazanımı daha hızlı olmaktadır.

İnme (Hemipleji) / Omurilik Felci Sonrası Ve Parkinson, Multıple Skleroz Gibi Nörolojik Hastalıkları olan;

uzun süreli tedavi süreçleri olan hastalarımızın, hem fiziksel engellik durumlarını iyileştirmek hem de duygu durumlarını korumak gerekmektedir. Hekim kontrolünde, aralıklı muayeneler tekrarlanmalı ve kişiye özel rehabilitasyon programı çizilmelidir. Beyin ve omurilik hasarına göre kaslarda gelişen gevşeklik ya da aşırı sertliği dengelemek, damar spazmının açılması ve ilgili organlara kan akımının artması için AKUPUNKTUR, NÖRALTERAPİ tedavisi kullanılır. Çoğu hastanın ek olarak, hipertansiyon ve Tip 2 Diyabetus Mellitus hastalığı vardır. Bu konuda ilişkili branş hekimlerinin takibine ek olarak; dolaşım fizyolojisini ve insülin salınımını düzenlemek için MAJOR OZON etkili bir tedavidir. Uzun süreli hareketsizliğe bağlı kalçalarda, topuklarda, dirseklerde oluşan bası yaraları için OZON KREM ya da AROMATERAPİ uygulamalarında çok iyi sonuçlar alınmaktadır. KUPA- HACAMAT tedavisi ile fasya iletim sistemi uyarılabilmekte, böylece sinir iletim desteği sağlanabilmektedir.

Yüzyıllar önce Tıbbın babası Hipokrat’ın söylediği gibi;

 ‘Hastalık yoktur, hasta vardır. Hastalar somuttur ve hastalığın özelliği olan belirtileri hiçbir zaman aynı ölçüde göstermezler.’

Bu nedenle; yelpazesi geniş tamamlayıcı tıp tedavi metodlarının seçimi, hastasının hastalık öyküsüne hakim olan hekim tarafından belirlenmelidir.

Uzm. Dr. Canan YILDIRIM

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı