Pandemi döneminde koronavirüs evde geçirilen süreyle birlikte hareketsizliği de artırdı. İş ve eğitim de evlere taşınınca kas ve iskelet sisteminde de birçok sorun ortaya çıktı. Yapılan araştırmalar, evden çalışanların yüzde 40'ının sahada çalışanlara göre daha fazla bel ağrısı çektiğini ortaya koyarken, boyun düzleşmeleri, bel ve boyun fıtığı gibi sorunlar daha sık görüldü.

Hareketsiz yaşam stilini benimseme, telefon, bilgisayar gibi teknolojik ekipmanların hayatımıza girmesi, insan gücüne ve hareketine olan ihtiyacın azalması pandemide bel ve boyun fıtığı hastalıklarının artmasına sebep oldu.

Fıtık Vakalarında Artış Oldu

Düzenli spor yapılamaması, kilo alımı ve hareket miktarının azalması, özellikle omurga çevresindeki kas ve bağ dokularının kullanım bozukluklarının ortaya çıkması, zayıflaması sonucunda omurga yapısına binen yükte artışın getirdiği dejenerasyon (bozulma), spondiloz (kireçlenme) ve bel, boyun fıtığı olarak bildiğimiz fıtıklaşma hastalığı vakalarında artışa yol açtı.

Pek Çok Kişide Görüldü

Herhangi bir ağrı yakınması olmayan, sağlıklı 30 ila 50 yaş arasındaki grupta rastgele çekeceğimiz bel-boyun MR'ında sıklıkla fıtığa rastlamak mümkün. Burada önemli olan fıtığın büyüyerek, omurilik ya da bir sinir köküne baskı yapıp yapmamasıdır. MR'da gördüğümüz radyolojik tanının klinik yansıması varsa bu sorun bel ve boyun hastalığıdır

Omurgayı Korumanın Sırrı Egzersiz

Özellikle bireysel egzersiz uygulamaları yapılmalı, güvenilir koşullar sağlanarak düzenli yürüyüş, yüzme gibi sportif faaliyetlerde bulunulmalıdır. Bilgisayar, telefon, televizyon gibi araçların kullanım saatleri azaltılmalı, uzun süre kullanılmak zorunda kalındığında ise her 30-45 dakikada bir ara verilerek çeşitli bel ve boyun koruyucu egzersizler uygulanmalıdır. Kilo alınmamalı, beden kitle indeksi ise mümkün olduğunca 30'un altında tutulmalıdır. Omurga, eklem ve kemik dokusunu korumak adına beslenmeye dikkat edilmeli ve kötü alışkanlık olarak tabir edilen vücuda zarar verici alışkanlıklar azaltılmalı veya sonlandırılmalıdır.

Omurga sağlığı için, korunması gereken temel yapılar kemik, eklem, kıkırdak ve kastır. Kemik için D vitamini, kalsiyum almak gerekir. Doğal kalsiyum kaynakları olan ıspanak, lahana, incir, chia tohumu, soya sütü, kuru incir, kuru fasulye, ay çekirdeği, brokoli, soya fasulyesi, bamya, portakal, roka almak gerekir. Eklem ve kas için, düzenli egzersiz gerekir. En basit olarak yürüyüş bunlardan biridir. Kıkırdak içi: Bedeni zorlayacak ağırlıkları kaldırmamak, bol su içmek, aynı pozisyonda uzun süre durmamak gerekir.

Hastalığın Tanısı Sağılınız İçin Çok Önemli

Hastalıkların tanı, tedavi ve takip süreçleri aksatılmamalı, dikkat edilmesi gerekenler uygulanmalı ve tüm bunlara rağmen beyin ve sinir cerrahisi uzmant ameliyata gerek gördüyse tedavi geciktirmeden uygulatılmalıdır.

Son zamanlarda tedavisini geciktirdiği için ciddi felçlerle başvuran hastalar görmekteyiz. Durumun ciddiyet ve aciliyetine hastanın kendisinin karar vermesi mümkün değildir. Tanı tam olarak konduktan sonra tedavinin başarı şansı çok yükselir. Hastanın durumuna göre tedavide birçok yöntem kullanılabilir ve en uygun olanı seçmek gerekmektedir.

Problemi oluşmadan önlemek, tedaviden çok daha kolaydır.

Op. Dr. Ali Kemal Ulaş

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı